10 Aralık 2012 Pazartesi

10 Aralık 2012




bugün, tam tamına 4 aylık oldunuz. bana göre kocaman, çevredekilere göre miniciksiniz. çok hızlı büyüyorsunuz, gerçi ipek hanım bu ay pek büyümemiş, yemek yeme konusunda nazlanıyordu biraz, artık kaçarı yok, ağzından burnun tepeceğiz mamaları.

yukarıdaki fotoğrafı bir kaç gün önce sabah bizim yatakta çektim. sabah en büyük keyfiniz uyanınca bizim yatağa gelmek. sabah artık ağlamadan uyanıyorsunuz. mıkırtılarınızı duyunca odanıza gidiyorum ve dünyanın en güzel manzarasıyla karşılaşıyorum. beni görünce gülmeye başlayan iki melek, benim meleklerim. sırayla bizim yatağa, babanızın yanına yatırıyorum sizi, sonra da mama ve alt açma için hazırlıkları yapıyorum. o sırada mıknatıs gibi ikiniz de babanıza doğru ilerliyorsunuz. babanız size sabahları çok pas vermese deikinizi de çenesinin altından topluyorum. sonra güle oynaşa altınızı açıyorum ve bazen babanızla, bazen anneannenizle sizi besliyoruz. sabah rutininiz pek şaşmıyor. mamayı yiynce aslan biraz kestiriyor, ipek ise oyun halısında oynuyor. biz de o sırada kahvaltı yapıyoruz. 10 a doğru ipek mıkırdanmaya başlıyor, önce onu alıyoruz banyo için, sonra da tam o saatlerde uyanan aslanı. ikinz de banyo yapamayı çok seviyorsunuz, banyodan sonra masaj ve arkasından bir yarım saatlik şekerleme. 11 de 2. mama saatiniz var. hava güzelse 12 gibi biraz dışarı çıkıyoruz. kış sebebiyle pek fazla çıkamıyoruz maalesef, bir de çok ilgi çekiyorsunuz her yerde, insanlar dokunmak istiyorlar, ben rahatsız oluyorum, malum hastalık mevsimi. 14 deki mamadan sonra uyursanız ne ala, uyumazsanız da pek eziyetiniz yok, 17 deki mamaya kadar oyun falan oyalanıyorsunuz. eğer uyumadıysanız, işte o zaman mıkırdanmalar başlıyor 17 den sonra, oyun, dans, şarkı türkü derken en son sizi zaptetmek için soyuyorum. oh be, dercesine susuyorsunuz o zaman. biraz da çıplakken masaj falan derken son mamanızı da yeyip genellikle sorunsuz akşm uykusuna yatıyorsunuz 20 gibi. sonra biz de pelte gibi olduğumuzdan bir kenarda bir şeyler okuyoruz, izliyoruz ve sızıyoruz genellikle.

4 aylık oldunuz ya, artık aynı kilodasınız. biriniz kız, biriniz oğlan olduğundan o kadar farklısınız ki... sürekli oyun oynamak isteyen ipek ve akşama kadar kucakta gezen aslan. bakalım önümüzdeki aylarda nelerle karşılaşacağız...

3 Aralık 2012 Pazartesi

3 aralık 2012




son günlerde durum vaziyet bu resimdeki gibi. yeni ve favori oyuncağınız eğitici köpekcik. gerçi aslan çoğu zaman mızıkçılık yapsa da, ipeğin epeyce ilgisini çekiyor.

aslan son günlerde bizi biraz zorluyor. inatçı, dediğim dedik bir bebek olmaya çalışıyor sanki, akşama kadar kucakta gezmek istiyor, uykuya geçişleri sıkıntılı. ama allahtan güzel yiyor da üzmüyor bizi, sadece biraz yoruyor.

ipek ise, resmen bir kuzu, çok uyumlu son günlerde, o eski ağlak halinden eser yok. güzel güzel oyuncakları ile oynuyor, müziğe karşı çok ilgili. bütün oyuncakların hakkını veriyor, çok hareketli.

iki kardeş, zıt karakterlerini daha minicikken bile gösteriyorlar. ipek beni ve babasını ayırt ediyor, ve en çok bizimle mutlu olduğunu belli ediyor. aslansa, herkese gülücükler saçabiliyor, herkesin kucağına gidiyor. çok daha dışa dönük ama bir o kadar da dediğim dedik. birileri kucağında gezdirsin de kim olursa olsun. aslan kucakta dışarıyı görmek istiyor, ipekse kafasını göğsüme gömmek, kimsenin sesini duymadan kucakta durmak istiyor. aslanı uyutmak için bazen saatler harcıyoruz, ipekse neredeyse kendi kendine uyumayı öğrendi. minik bir ayısı var, ona sarılıp uyuyor.

ikisi de ellerini çok güzel kullanıyor, özellikle de benim saçımı yolmada. sesler çıkarıyorlar artık, sabahları gülerek ve agulayarak uyanıyorlar. sabah sadece beni değil, babalarını da görmek istiyorlar. hergün daha güzel oluyor onlarla...